Geçtiğimiz hafta sonu bir STK toplantısını icra etmek üzere Erzurum’daydık, Erzurum’a giderken bir ön araştırma yapmadığımdan Erzurum’un bu kadar tarih kokan bir şehir olmasını beklemiyordum açıkçası.
Osmanlı eserlerinden, Selçuklu miraslarına, Bizans’tan Saltuklular’a kadar uzanan tarihi yapıtlar mevcut Erzurum’da ve bu yapıtlar tarihe öylesine meydan okuyorlar ki sanki birkaç yıl evvel yapılmış gibi duruyorlar, insanın nerede o eski mimarlar, nerede o eski ustalar diyesi geliyor 🙂
Erzurum’a gitmişken cağ kebabı yemeden de dönülmezdi elbet, iki farklı yerde cağ kebabı yedik hangi ustanın eseri daha iyiydi ben karar veremedim, gerçekten muazzam bir lezzet, bunun yanı sıra Erzurum’a gidenlere bir tavsiyem de peynir almaları olacak gerçekten Erzurum peynirleri de çok leziz.
Tarihi mekanları gezmekten başka teleferik ile palandöken tırmanışını es geçmemenizi tavsiye ederim, biz her ne kadar teleferik yolculuğunda dolu yağması sebebiyle korku dolu anlar yaşamış olsak ta dağın yamaçlarında ciğerlerinize çekeceğiniz o hava için değer.
Selçuklu’nun Medrese Kültürünü ne denli önemsediğini sadece Çifte Minareli Medrese’ye gitseniz dahi müşahede edebiliyorsunuz, şimdilerde müze olarak kullanılan bu yapılar keşke aslına rücu etse.
Sizlere Erzurum’dan birkaç fotoğraf karesi paylaşıyorum detaylı bilgi içinse aşağıda Erzurum Belediyesinin tarihi mekanları tanıtan bir linkini veriyorum kalın sağlıcakla.
https://www.erzurum.bel.tr/IcerikDetay-tarihi_yerleri/1043/I.html
