Murad Ergelen Kişisel Web Sayfası

Bu yazımda geçen yazımın devamı sadedinde bir yazı yazmam gerekiyordu, fakat Ülkemizin ve artık Dünya’nın da gündemi o kadar hızlı değişiyor ki maalesef bu gündeme yetişmek adına günlük yazmanız gerekir ki o da şahsımın gündem yoğunluğuyla maalesef mümkün değil. Son

İki hafta önce okutulan hutbe büyük çoğunluğu Cuma’ya dahi gitmeyen bir kesimin tepkisini çekti. Gazeteler son dakika kliği ile geçerken, hutbenin geniş çevrelerce tepki çektiği iddia edildi. Hutbenin tepki çeken kısmını Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali ERBAŞ’ın eklediği iddia

On Haziran 1957’de dünyaya teşrif eden babacığımız yine bir 10 Haziran günü toprağa verdik. Allah merhamet edip rahmetine gark ettiği kullarından eylesin, biz ondan razıydık, inşaallah onu da bizden razı etmişizdir ve inşaallah Rabbimiz de ondan ve dahi bizden razı

Gençlik yıllarımın ilk döneminden bu yana siyasetin ve sivil toplumun içerisinde olan biri olarak eleştiriye, uyarılara ve hatta hakaretlere dahi alıştım, bunun yanında iftiralara, asılsız iddialara da maruz kaldım! Bunların en sertleri de yazılarıma ve hakkımda yapılan haberlere gelen yorumlar

Ağız tencere kapağı gibidir, aralanmaya başladığında gönlünde pişirdiklerinin kokusu gelir diye çok güzel bir söz var, buna Dervişin fikri ne ise zikri odur gibi birçok söz daha ekleyebiliriz elbette…İnsanın diline dökülenler gönlündeki dertleri, sevinçleri ve her türlü duygularının yansımasıdır. Yaşadığımız ve Asrın

Yaşadığımız ve Gölcük, Düzce, Van, Erzincan gibi bölge dahi belirtemediğimiz geniş bir alanda vuku bulan Asrın Felaketi boyutundaki depremde vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarını kaybeden ciğerleri yanan kardeşlerimize de sabırlar niyaz ediyorum. Gece yaşanan depremin sabahına adeta bir şokla

Olimpos Dağının gayri meşru çocuklarının kuklaları ile mi olacağız, Hira Dağının evlatları, Tanrı Dağı'nın yiğitleriyle mi cem olacağız?

Gündem Halil Konakçı Hoca’nın bir vaazı ile birden 20 sene evvele gidip laiklik tartışmalarına geldi, bir İmam Efendi’nin bir konuşmasıyla tehlikeye giren bu müesseseyi koruma yarışına giren, Siyasetçiler, Sanatçılar, Medya Grupları oldu ve hamdolsun ki yine yeniden laikliği kurtardılar. Ne

Gelir, vakti kadar yaşar göçer gider insan… Gök kubbede hoş bir sada bırakabilmektir mesele, İster ağa ol, ister paşa, istersen fakir fukara, Vakti zamanın geldiğinde yatarsın musallaya, Derler ya Azrail’e Hoş geldin diyebilmektir mesele. Biz ‘de geldik ve ömür sermayesini

Bazı kitaplar yüreğinize dokunur, hayatınızın her anını gözden geçirmenize vesile olur. Bir cümle üzerine saatlerce düşünmeye iter sizi. İşte bu kitapta bunları fazlasıyla yaşayabilirsiniz. İçimize dönmek, İslamı yaşamaya kendimizden başlamamız için enfes bir kitap. O halde buyrun kitaptan alıntı birkaç