DİKKAT!!! Bu yazının maksadı kesinlikle Kadına Şiddet’i meşru veya yerinde göstermek değildir. Yazı sadece meseleye biraz daha geniş açıdan bakmak gerektiği düşüncesinin örneklerle kamuoyuna paylaşma amacı taşımaktadır.
Son günlerin başlıca gündemini LGBT oluşturuyor dersek abartmış olmayız herhalde. Eşcinselliği özgürlük olarak gören bu konuda yasal düzenlemeler isteyen kılıkta bir takım insanların seslerinin gün geçtikçe yükseldiğini üzülerek takip etmekteyiz, bu konuda geçen cuma Diyanet’in verdiği hutbeye YETMEZ AMA EVET yaklaşımı ile karşılıyor, altta özellikle hanımefendiler için Cuma Hutbesinin linkini vererek asıl meselemize geçmek istiyorum.
Huzurlu bir aile ortamı oluşmasına imkan vermeyecek ve hatta mevcut ailelerin de dağılmasına sebep olacak bir başka meselemiz daha var artık, aslında yeni bir sorundan ziyade var olan sorunun bizim mahalle sakinleri tarafından da dillendirilmeye başlanması evet sizlerinde anlayacağı üzere FEMİNİZM den bahsediyorum ve yeni adıyla MUHAFAZAKAR FEMİNİZM.
KADEM eliyle yürütülen bu algı “Kadına Şiddeti” merkezine alarak, kadını karşısındakine ezilmeyeceği değil, ezeceği, dinlemeyeceği, saygı duymayacağı bir noktaya çekmeye çalışıyor, ya da bilmeden buna hizmet ediyor.
Hiçbirimiz Kadına Şiddeti meşru görecek, bu konuyu hafife alacak değiliz; fakat erkeğin neden şiddet uygulayacak hale geldiğini konuşmak, bataklığı kurutmaya çalışmak yerine kadını güçlü bir figür haline getirme çabasıyla sivri sinek avına çıkılmıştır.
(Bu konuda Sema Maraşlı güzel bir makale kaleme almıştır aşağıda linkini vereceğim sesli makale marifeti ile dinlemenizi tavsiye ederim link altta verilmiştir.)
Karısını dövme acizliğini gösteren erkeği bir inceleyelim, işsiz mi, alkolik mi, uyuşturucu müptelası mı, bunları bir araştıralım ona göre vaziyet alıp aileyi ayakta tutmaya çalışalım.
Bugün Özgür Kocaeli Gazetesinde bir haber vardı, benim açımdan yürek burkan, bir siyasi parti yöneticisi olarak ne denli bir veballe karşı karşıya olduğumu hatırlatan bir haber. Fevziye Camii’nde bir kaç kadın gözüne kestirdikleri erkeklere yanaşarak fuhuş teklif ettikleri ve bu konuda da maalesef müşteri buldukları haberini veriyordu gazete, Cami avlusunda gelişen bu menfur hadiseyi geniş çaplı düşünmek ve dediğimiz gibi meseleye geniş minvalden bakmak gerekir.
Kadın toplumun Annesidir, iyiliklerin de, kötülüklerin de bir çoğunun doğum noktasıdır. Bir toplumu çökertmek istiyorsanız önce kadını ahlaken bozun derler, ahlaken bozuk kadınlar Milletlere öncü olacak, Ülkelerini ileriye taşıyacak nesiller yetiştiremezler!
KADEM ilk önce kadının Annelik vazifesini unutmamasını Güçlü Kadın’dan ziyade Güçlü Anne mefhumunu ortaya koyması gerekmektedir, evinde kocasından şiddet gören kişi de kadındır, Cami Avlusunda yapacağı zinaya eş arayan kişi de kadındır. Biz kadını manen güçlendirmeliyiz ki aileyi ayakta tutalım yoksa Adam Kadını hastanelik yapar, belki de kara toprağa gömer, ama Kadın bir Milletin sonunu getirmeye, kişiyi Cehenneme ulaştırmaya muktedirdir vesselam.
Bize kalemle yazmayı öğreten Rabbimize şükürler olsun.
Hutbe Linki: https://www2.diyanet.gov.tr/DinHizmetleriGenelMudurlugu/HutbelerListesi/Neslin%20Korunmas%C4%B1%20Erdemli%20Bir%20Nesil%20Huzurlu%20Bir%20Gelecek.pdf
Sema Maraşlı Makalesi: