Yazıya başlamadan önce günümüzde sadece tesettürlü kadınların dikkat etmesi gereken bir durum gibi algılanmaya başlanan “Mahremiyet” kavramının sözlük anlamını verelim:
Mahremiyet: gizli olma durumu, gizlilik.
Evet, hayatımızda gizli olması, gizli kalması gereken bazı haller ve durumlar var ve biz her geçen gün bu hal ve durumları kendi ellerimizle ifşa ediyoruz.
Biz Psikolog ya da Aile Danışmanı falan değiliz, fakat bu toplumda yaşıyor ve yaşanan müspet, menfi olayların tesirini herkes kadar görüyor hissediyoruz.
Mahremiyet kavramını delip geçen, tüm ağırlığını ezip silen bir platform var evet sosyal medyadan bahsediyoruz, evimize kendi elimizle giren kameralardan bahsediyoruz.
Dedim ya ne Psikolog edasıyla konuşacak, ne de hoca olup fetva vereceğiz, lakin hatırlatmak istediğimiz bazı hususlar var.
Şöyle ki:
Eşinizin fotoğraflarını Sosyal Medyada paylaşmak suç veya günah mıdır biz bilmeyiz ama eşinin fotoğrafını sosyal medyada paylaşmak istememek, bu konuda tutucu davranmak suç değildir.
Eşiyle beraber çekildiği fotoğrafı sosyal medyada paylaşmak istemeyen kocaya ilgisiz, hatta eşine karşı sevgisiz yakıştırması yapmak büyük bir haksızlık olacaktır.
Eşine sen beni beğenmiyorsun, benimle fotoğraf paylaşmaktan kaçıyorsun suçlaması karşısında çaresiz kalanları iyi dinlemek ve anlamak gerekir.
Alacağınız beğenilerle ölçülecek bir aşk sizi huzura erdirmez, kimseyi kınayacak durumda değiliz, fakat mahremiyete önem verenleri de ötekileştiremeyiz.
Sizin oğlunuzla ya da kızınızla paylaşacağınız bir fotoğraf elbette çok doğaldır, lakin ben “Uygun görmüyorum, nazardan korkuyorum, evlat imtihanı yaşayanların iç geçirmesinden endişe ediyorum” paylaşmıyorum veya nadir paylaşıyorum diyenlere de hadi canım sen de denmemeli, bir de o açıdan düşünmeyi denemeli.
Aileniz ile gezmelerden fotoğraflar atmak, güzel anlarınızı sevenlerinizle paylaşmak güzeldir, fakat bunu Ayşe’ler şuraya gidip paylaşmıştı bizde buraya gidip paylaşalım demek sizi yorar ve bu anlarını gizli tutmak en azından sosyal medyada paylaşmak istemeyenleri sorgulamak ta sizi huzura erdirmez.
Velhasıl ailenin, evladın, sofranın ve buna benzer bazı değerlerin mahremiyeti olduğunu düşünen insanları anlamak çok ta zor olmasa gerek.
Yaptığının en doğru iş olduğunu düşünmek doğaldır, insan pek az bile bile yanlış yapar, fakat yaptığını veya karşısındakinin yapmadığını başa kakmak işin samimiyetini ve manevi getirisini kaybetmenize vesile olur.
Birbirimizi suçlamayalım anlayalım, tek doğru biz değiliz bunu bilelim ve aleme nizam vermek istiyorsak kelamdan çok hal ile verelim, kırmadan, mahcup etmeden, ötekileştirmeden kucaklayalım inşaallah.
Bize kalemle yazmayı öğreten Rabbimize şükürler olsun.