Büyük takımlar diye adlandırılan Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray bu sezona kötü başladılar ve kötü de gidiyorlar.
Özellikle de Fenerbahçe bu hafta Akhisarspor’a yenilmesiyle küme düşme hattına girerek tarihinin en kötü sezonu ve istatistiklerini ortaya koymuş oldu!
Futbol bu yenmekte var yenilmekte, bugün kötü olur yarın iyi…
Biz bu meseleye Türkiye’de maalesef doğru olan bu açıdan bakamıyoruz, bu takımların alacağı kötü sonuçlar toplumsal bir sorun haline getiriliyor ve neredeyse sokak olaylarına dönüşecek bir hal alıyor.
Yani “Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın düşecekleri standart dışı kötü durumlar Ülkenin de huzurunu bozar!” cümlesini kuran bir adama hadi oradan kardeşim diyemiyoruz maalesef.
Ali Koç’un Fenerbahçe Başkanı olması “Siyasete girecek” kanaatinin oluşmasına da neden oldu, ama işler henüz başında sarpa sarınca bu mesele rafa kaldırıldı, Ali Koç şu ara siyasete girmeyi şöyle bırakın bu kötü gidişata dur diyemezse sokağa nasıl çıkarımın planlarını yapıyordur.
Koç bütün bunlara rağmen bu kısa Başkanlık döneminde dahi elinde “Adalete Fener Yak” isimli bir dosya ile Ana Muhalefet Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etmeyi ihmal etmedi.
Büyük takımların hali böyleyken ligte ilk iki sırayı Recep Tayyip Erdoğan’a yakın olduğu düşünülen iki takımın (Başakşehir-Kasımpaşa) alması da art niyetli çevrelerin mantık dışı yorumlarına sebebiyet vermeye başladı.
Türk-İş Genel Başkanının da Paris’i örnek gösterip yaptığı küstah ve tehdit kokan açıklamaları henüz sıcaklığını koruyorken, sokak olaylarına mahal verebilecek, Ülkemizin huzurunu bozacak her hadisenin bertarafı iyice düşünülüp erkenden tedbirler alınmalıdır.
Ali Koç’un Başkan olmadan önceki konuşmalarında “Fenerbahçe’nin hakkını gerekirse sokaklarda ararız” minvalinde söylemleri olmuştur, Fenerbahçe’nin hakkının yendiği falan yoktur, oluşan başarısızlık tamamen kendisinin yönetim beceriksizliğinden kaynaklanmaktadır, buna ilaveten toplumsal huzurun dahi bozulmasına sebebiyet verebilecek bu kötü gidişata bir an önce dur diyecek önlemler almakla mükelleftir.
Fenerbahçe gibi Galatasaray’ın da TFF ile olan iletişim bozukluğu ve hakem hatalarının da sıklığı can sıkmaktadır, büyük kitlelere hitap eden bu camia ile TFF nin arası bir an önce düzeltilmeli, adaletsiz bir rekabet ortamı var fikri Galatasaray’ın aklından silinmelidir. Gençlik ve Spor Bakanımız geç kalınmadan bu konuya el atmalıdır.
Geçtiğimiz şu süreçte bahanesi ne olursa olsun, sokak hareketlerine fırsat verilmemeli, işi bu raddeye getirmeden çözmelidir, göstereceğiniz bu samimi gayrete rağmen sokaklara çıkacak olanlar olursa Milletimizin üstün feraset ve zekasına toslayıp taraftar ve zemin bulamayıp başlamadan bitecektir biiznillah.
Ama önce tedbir ve gayret vesselam…
Bize kalemle yazmayı öğreten Rabbimize şükürler olsun.
