Seçimlerden bu yana yazayım diyorum vazgeçiyorum, konuşayım diyorum sabrediyorum,
“Yahu Murad sen konuşsan ne olacak?” diyebilirsiniz, bir şey olacağı yok kardeşim,
“Safımız belli olsun” diye bir söz vardır ya biz onu da geçtik, bizim safımız belli hamdolsun.
Safımız belli olsun diye birilerine çatmaya, kavga çıkarmaya ihtiyacımız yok!
Ama ortaya bir karakter koymak gerek, insanın bir duruşu olması gerek,
Canı pahasına savunacağı değerleri, hayatına anlam katacağı kutsalları olması gerek,
Biz bu kutsallar uğruna yaşıyor, her alanda bu değerlerimiz için mücadele veriyoruz.
Meselemiz seçimlerden sonra özellikle üzerine yorum yapmak istemediğim İzmit Beld. yönetimi,
Bu tepkiyi tarafı olduğumuz siyasi irade seçimi kaybetti, CHP İzmit’i aldı diye vermiyoruz,
Halkımızın tercihi başımızın üzerinedir, yaşadığımız kayıpta eksiği kendimizde arıyoruz.
Fakat hal böyleyken kimsenin değerlerimize saldırmasına da fırsat verecek değiliz.
İzmit Belediye Başkanının sosyal medya hesabından paylaştığı video susulacak gibi değil,
Videonun 1.05. dakikasında “Karanlıklar arasından bir güneş yükseldi” ifadesi geçiyor,
Tam karanlıklar arasından denilirken videoda Cami görseli beliriyor ve sonrasında Atatürk,
İslamı karanlık olarak niteleyip, Atatürk’ü bizi bu karanlıktan çıkaran adam gibi göstermek!
İslama karanlık demek sizin haddinize mi? Bu olaya tesadüf diyebilir miyiz?
Sizin Atatürkçülükten anladığınız İslam karşıtlığı mı?
Onuncu Yıl Marşını metrodaki kardeşimize taciz aracı olarak kullanan zihniyetten ne farkınız var?
İş başına gelir gelmez TÜGVA gibi kurumlara savaş açan sizler Lions Kulüpleriyle iş tutuyorsunuz,
Mason olmaları ile maruf olan bu yapılara yakınlık gösteriyor, onlarla çalışıyorsunuz,
Siz İzmit’i güldürme parolası ile gelmiştiniz, ABD menşeili yapıları değil!
Yine aynı Belediye geçenlerde Türkan Saylan’ı anma programı düzenlemiş,
Ve programlarının afişlerinde Türkan Saylan’ı Cumhuriyet Kadını diye takdim etmişler
Türkan Saylan’ın bazı söylemlerini hatırlayacak olursak:
- Biz çocuklarımızın kızlarımızın, erkeklerimizin sıralar üzerinde namaz kılmasını değil, bale yapmasını istiyoruz!
- Biz asılız, dolayısıyla bizim istemediğimiz bir şeyin bu Ülkede olması mümkün değil!
- Biz Türkler hep akınlar etmişiz, yakmışız yıkmışız, şimdi başkalarının yaptıklarını yakmışız yıkmışız. Ama şimdi kendi yaptıklarımızı da yakıp yıkıyoruz, nedir bu alışkanlık?
- Başörtüsü yasağını kaldırmak için girişimlerde bulunan Meclise “Böyle bir totaliter gözüken Meclisin var olması utanç vericidir!”
- Türkan Saylan MİT Raporlarına göre Misyonerlik faaliyetlerini yürüten bir isim olarak karşımıza çıkıyor!
Bu mu sizin Cumhuriyet Kadını tarifiniz? Biz bu konuda siyaset yapmıyoruz,
Çöpler toplanmamış, Belediye kara veya zarara uğramış bunları Vatandaşımız görüyor,
Bu konularla alakalı sadece sabrediyor ve not alıyoruz, ama değerlerimize yapılan hakaretlerde,
Muhatabımızın kim olduğu, makamı, mevkii bizim için önem arz etmez!
Herkes aklını başına alsın ve işine odaklansın, kimse kimseyi de aptal veya kör zannetmesin.
Bize kalemle yazmayı öğreten Rabbimize şükürler olsun.
Şaşılacak bir durum yok ki! Malum taraf, malum dertler…
bu ülkenin en karanlık zamanı cehapenin zamanıdır.